Şizotipal Kişilik Bozukluğu

Kişilik bozuklukları aslında zannedilenden çok daha yaygın olan psikolojik rahatsızlıklardır. Ancak yaygın olması kişilik bozukluklarının basit veya önemsenmemesi gerektiği anlamına kesinlikle gelmemektedir. Özellikle çevremizde kişilik bozukluğu olduğunu bildiğimiz kişilere destek olmak ve bu kişilerin uygun tedaviyi almaları için elimizden geldiğince çabalamak, birlikte sürdürülebilir bir hayat yaşamaya çalıştığımız bu dünyada üzerimize düşen büyük görevlerden bir tanesidir. Daha önceden de paranoid, şizoid, borderline ve narsistik kişilik bozukluklarından bahsettiğimiz kişilik bozuklukları yazılarımıza şimdi de şizotipal kişilik bozukluğu ile devam ediyoruz. 

ŞİZOTİPAL KİŞİLİK BOZUKLUĞU NEDİR?

Şizotipal kişilik bozukluğu hem ismi gereği hem de benzer semptomları içermesi sebebiyle şizoid kişilik bozukluğu ile sıklıkla karıştırılan veya aynı zannedilen bir kişilik bozukluğudur. Ancak bu iki kişilik bozukluğu kesinlikle aynı değildir. İki tür bozukluk arasında ayırt edilebilmesi açısından birçok farklılık bulunmaktadır. Şizoid ile Şizotipal arasındaki farklardan en bilindik ve belirgin olanı ise şizotipal kişiliklerin günlük yaşamında en basit olaya dahi büyük anlamlar yükleyebilmesidir. Bu bozukluğa sahip bireyler çevresindekilere akıl okuyabildiklerinden ya da geleceği hissedebildiklerin bahsedebilmektedir. Şizoid kişilikler ise daha çok toplumda silik bir yapıya sahip olmalarıyla bilinmektedir. Öte yandan şizoid bozukluk sosyal açıdan çekingen, ilişkileri zayıf ve içe dönük bir karaktere sahiptir. Şizotipal bozukluk ise şizofreni ile yakından ilişkili bir durumdur.

ŞİZOTİPAL KİŞİLİK BOZUKLUĞUNUN BELİRTİLERİ NELERDİR?

Şizotipal kişilik; erişkinlikte başlayan ve değişik bağlamlarda ortaya çıkan, yakın ilişkilerde birden bir rahatsızlık duyma ve yakın ilişkiye girme yeterliliğinin düşük olması ile kendini gösteren toplumsal ve kişilerarası eksikliklerin yanı sıra bilişsel ve algısal çarpıtmalar ve sıra dışı davranışlar gösteren bir kişilik bozukluğudur. Genel olarak şizotipal kişilik bozukluğu belirtilerini ise şu şekilde sıralayabiliriz:

·       Alınma düşüncelerinin sıklıkla olması

·       Adını fısıldayan bir ses duyma gibi garip algısal deneyimlerin yaşanması

·       Çok uç duyguların anlık değişiminin yaşanması

·       Bazı olayların yalnızca kendisi için gizli mesajlara sahip olduğu inancının bulunması

·       Değişik inançlara ve davranış biçimlerine sahip olunması (Geleceği görebilme gücü olduğuna inanma, insanları ve olayları düşünce yoluyla etkileyebileceğine inanma, gençlerde ve çocuklarda olabilirliği olmayan düşlemler ve düşünsel uğraşlar gibi.)

·       Olağandışı algısal yaşantıların olması (Bunun içinde bedensel yanılsamalar da vardır.)

·       Yadırganacak denli olağana aykırı düşünme ya da konuşma

·       Kuşkuculuk ya da kuşkucu düşüncelere sahip olma

·       Uygunsuz ya da kısıtlı duygulanımların olması

·       Yadırganacak denli olağana aykırı, alışılagelmişin dışında ya da sıra dışı davranış ya da görünüme sahip olma

·       Birinci derecede akrabaların dışında yakın arkadaşlarının ya da sırdaşının olmaması

·       Yakınlaşmayla azalmayan aşırı bir toplumsal kaygıya, kişinin kendisiyle ilgili olumsuz değerlendirmelerden çok kuşkucu korkuların eşlik etmesi

ŞİZOTİPAL KİŞİLİK BOZUKLUĞU NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Psikiyatrik çoğu rahatsızlık gibi şizotipal kişilik bozukluğunun da elbette bir tedavisi bulunmaktadır. Ancak bu tedavi alışılagelmiş doktor-hasta-ilaç tedavilerinden daha farklıdır ve kişilik bozukluğu bulunan bireylerin sürece dahil olmayı kendisinin istemesi ile kişilerde etkili olabilen bir tedavidir. Anlaşılacağı üzere bahsettiğimiz tedavi yöntemi psikoterapidir.

Şizotipal kişilik bozukluğunda da tıpkı diğer kişilik bozukluklarında olduğu gibi psikoterapi çok önemlidir. Burada amaç; hastaların yavaş yavaş dış dünya ile yeniden temas kurabilmesine ve kişilerarası iletişimlerini geliştirebilmesine olanak sağlanması önceliklidir. Terapi ayrıca, şizotipal kişilik bozukluğu bulunan bireylerin kendi düşünceleri ile gerçek dünya arasında ayrım yapabilmelerine ve fikirlerini sorgulamalarına yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Stres ve gerginlik, bu kişilerin ilişkilerinde gerçekte var olmayan sorunlara odaklanmalarına neden olabilir. Bu nedenle psikoterapi sırasında bu tür stres faktörlerini tanımak ve anlamlandırmak büyük bir önem arz etmektedir. Psikoterapinin bir diğer amacı ise; hastanın duygularının daha fazla farkına varmasını sağlamak, bireysel farkındalıklarını geliştirmek ve aşırı duyusal yükün önlendiği koşullar yaratmaktır. Yine diğer kişilik bozukluklarında da bahsettiğimiz gibi şizotipal kişilik bozukluğunun tedavisinde de gerekli görülen durumlarda psikiyatri yönlendirmesi ile ilaç desteği de sürece dahil edilebilmektedir.

Son dönemlerde sıklıkla tercih edilmeye başlanılan online psikoterapiler kişilik bozukluklarında bireylerin kendilerini daha güvende hissetmelerini sağlayabilmektedir. Bireylerin kendi istedikleri ortamlarda, diledikleri şekilde hareket edebilmelerine olanak tanıyan online terapiler bahsedilen sebepler dolayısıyla kişilik bozuklukları tedavilerinde tavsiye edilen önemli bir tedavi yöntemidir.

Paylaş: