Kişilik bozuklukları, bir kişinin sağlıklı bir şekilde düşünmesine engel olan ve davranışlarında anormal değişimlere sebep olan psikolojik rahatsızlıklardır. Kişilikte yaşanan bozukluklar özellikle ergenlik döneminden itibaren belirginleşmeye başlamaktadır. Bu sebeple bu hastalıklar konusunda bilgi sahibi olmak erken tanının konulabilmesi için de son derece önemlidir. Kişilik bozukluğuna sahip olan kişilerde toplumsal uyum sorunu, arkadaşlık kuramama, iş veya okul hayatında düzenli olarak sorunlar yaşama gibi birçok sorun görülmektedir.
Birden fazla türü bulunan kişilik bozuklukları birkaç farklı başlık altında toplanarak sınıflandırılmıştır. Bu sınıflandırma şu şekildedir:
- A Kümesi Kişilik Bozuklukları
Paranoid Kişilik Bozukluğu
Şizoid Kişilik Bozukluğu
Şizotipal Kişilik Bozukluğu
- B Kümesi Kişilik Bozuklukları
Anti Sosyal Kişilik Bozukluğu
Borderline Kişilik Bozukluğu
Histriyonik Kişilik Bozukluğu
Narsistik Kişilik Bozukluğu
- C Kümesi Kişilik Bozuklukları
Çekingen Kişilik Bozukluğu
Bağımlı Kişilik Bozukluğu
Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu
Diğer yazılarımızdan farklı olarak burada ‘’Kişilik bozukluğu nedir?’’ şeklinde bir soru ve açıklama yapamayacağız. Bunun en temel sebebi, kişilik bozuklukların yukarıda da bahsettiğimiz gibi birden fazla türünün ve her türünün de kendine has özelliklerinin bulunmasıdır. Her kişilik bozukluğu o kadar kendine has özellikler barındırır ki tedavileri bile farklı yöntemler ile sağlanır. Ancak eğer dilerseniz ayrı ayrı olarak ele aldığımız kişilik bozuklukları yazılarına sitemizdeki blog sekmesinden ulaşabilirsiniz.
KİŞİLİK BOZUKLUKLARINA NEDEN OLAN ETKENLER
Elbette her kişilik bozukluğu farklı olduğundan dolayı, kişilik bozukluklarına etki eden nedenler de farklı farklıdır. Ancak genel anlamda kişilik bozukluklarına neden olan etkenler şunlardır:
- Çocukluk döneminde yaşanan psikolojik travmalar, şiddet ve yanlış yönlendirmeler
- Çocukluk döneminde dış dünya ile sağlıklı iletişim kurulamaması ve dış dünyadan soyutlanmış olma
- Genetik yatkınlık hali
- Kişinin dünyaya geldiği ve büyüyüp geliştiği çevre
- Kişinin sahip olduğu aile bireylerinin diğer insanlar ve çevre ile olan etkileşimi
- Çok sevilen ve değer verilen bir kişinin ölümü
- Beyin yapısı ve işleyişinde meydana gelen farklılıklar
- Herhangi bir nedene bağlı olarak oluşmuş fiziksel eksiklikler
- Ağır ruhsal bunalımlar
- Olumsuz örnek teşkil eden insanların kişinin çevresinde yer alması
- Küçük yaşta yaşanan cinsel istismar durumları
Her ne kadar sayılan bu nedenler herkesi etkileyebilecek durumlar olsa da bu durumlar özellikle yaşça küçük çocukların zihinlerinde daha kolay ve derin yaralar açmakta ve kişilik eğilimlerinin değişmesine sebep olmaktadır. Kişilik bozuklukları hakkında yapılan tüm araştırmalarda kişilik bozukluklarının kökenlerini çocukluktan aldığı görülmüştür. Bu da aslında çocukluk döneminin ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Yani genetik bir yatkınlık durumu olsa bile ebeveynlerin çocuklarına yukarıda sayılan nedenleri yaşatmamaları ve ellerinden geldiğince mutlu ve huzurlu bir ortam yaratmaları gerekmektedir. Çocukluk döneminin huzursuz ve mutsuz geçmesi de yukarıda sayılan nedenler kadar bireyleri etkileyen bir faktördür.
Genetik bir yatkınlık durumunun söz konusu olması durumunda ise kişilerin sürekli olarak doktor kontrollerine gitmesi büyük bir önem arz etmektedir. Çünkü kişilik bozuklukları her ne kadar çocukluk ve ergenlik döneminde sıklıkla görülse de ilerleyen yaşlarda da bu durum ortaya çıkabilmektedir.
KİŞİLİK BOZUKLUKLARI NASIL GEÇER?
Kişilik bozukluklarının birbirinden farklı birçok türünün bulunması, kişilik bozukluklarının tek bir tedavi yönteminin de bulunmadığı anlamına gelir. Her bir kişilik bozukluğu için o kişilik bozukluğunun tedavisine yönelik özel yöntemler kullanılır. Bu yöntemler medikal ilaçlar ve terapiler ile sağlanabilmektedir. Uygun tedavi yöntemleri ile tedavi edilebilen kişilik bozuklukları bazen oldukça kolay bazen ise zorlayıcı süreçler yaratabilmektedir. Bu durumlar rahatsızlığın ne kadar süredir var olduğuna ve kökeninin ne kadar derin olduğuna bağlı olarak değişiklik gösterebilmektedir.
Kişilik bozukluklarının tedavisinde genel olarak tavsiye edilen ve yüksek verim alınan uygun tedavi yöntemi psikoterapidir. Alanında uzmanlaşmış psikologlar ile kişilik bozukluğunun türüne uygun tedavi yöntemlerinin dikkatle uygulanması ve hastaya kendini değerli hissettirme bu süreç içerisinde çok önemlidir. Antidepresanlar, anti-psikotikler, anksiyolitikler, dengeleyici ve atakları önleyici ilaçlar da bu rahatsızlıkların tedavi sürecinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu ilaçlar ile terapiden çok daha yüksek bir verim alması sağlanan hastalara terapiler esnasında yeni hobiler ve alışkanlıklar kazandırılmaktadır. Bu sayede de hastaların iletişimi ve sosyal etkileşimleri güçlendirilmektedir.
Kişilik bozukluğu ile tedaviye başvuran çoğu kişi ayakta tedavi görürken ilerlemiş durumdaki hastalara yatarak tedavi yöntemi de uygulanabilmektedir. Özellikle çevreye zarar verebilecek özelliğe sahip olan hastalar özel yatılı kliniklerde güvenlik altında tutularak tedavi görmektedir. Bazı kişiler ve aileleri hastanede yatış yerine hastalarına ev ortamında kendileri bakmak isteyebilirler. Bu gibi durumlarda hastaneye gidemeyen ve evden çıkartılmayan bireylerin online terapiler ile tedavilerine devam etmeleri büyük bir önem arz etmektedir.