ŞİZOİD KİŞİLİK BOZUKLUĞU

Kişilik bozuklukları, çoğu zaman çocukluk döneminde ortaya çıkan veya bu dönemde yaşanmış olaylar sebebi ile meydana gelen ruhsal ve psikolojik rahatsızlıklardır. Çocukluk çağında kişilik formları, kalıtsal eğilimlerin ve çevresel faktörlerin etkileşimi ile şekillenir. Bu dönemde dış dünyayı nasıl gördüğünüz, nasıl anladığınız ve tanımladığınız; genetik faktörler ile birlikte daha çok aile tutumu ile de şekillenir. Çocukluk çağındaki soğuk, fiziksel temastan uzak aile iletişim ve etkileşimleri, ilişkileri yanlış tanımlamaya sebep olabilir. Bu da sizi diğer insanlardan ayıran ve kişiliğinizin bir parçası olan ilişki tutumunuzu, duyguları ifade etme şekillerinizi, yanlış inanış ve formlar doğrultusunda oluşturmanıza sebebiyet verebilir. İşte tüm bu birbiri ile bağlantılı iletişim sarmalının çocukluk döneminde yanlış bir şekilde gerçekleşmesi sonucunda şizoid kişilik bozukluğu ortaya çıkabilmektedir.

ŞİZOİD KİŞİLİK BOZUKLUĞU NEDİR?

Şizoid kişilik bozukluğu, yakın ilişkiler kurmaktan uzak ve duyguları ifade etmekte kısıtlı olunması ile karakterize bir bozukluktur. Bu bozukluğa sahip olan bireyler yakınlaşma isteğinden yoksundurlar. Üstelik sosyalleşmekten kaçınarak daha çok yalnız kalmayı tercih etmeleri de olasıdır. Yalnız olmayı tercih ettikleri için meslek seçimlerini de buna göre yaparlar. Genellikle insanlarla iletişim gerektirmeyen meslekleri tercih etmeye yatkındırlar.

Şizoid kişilik bozukluğuna sahip kişiler; hayatı planlamak, belirli bir amaç veya hedef oluşturmak yerine daha çok hayatın akışında sürüklenmeye eğilimlidirler. Olumlu ya da olumsuz fark etmeksizin her duygularında kısıtlı oldukları için ciddi felaketler karşısında bile çok pasif ve durgun tepkiler verebilirler.

Cinsel anlamda herhangi bir işlev bozuklukları bulunmayan şizoid kişilik bozukluğu yaşayan bireyler çoğu zaman duygusal ve sorumluluk gerektiren fiziksel temaslardan kaçınarak daha yüzeysel ve kısa süren cinsel deneyimler yaşarlar. Bu sebeple de evlilik gibi sorumluluk gerektiren bir ilişkinin parçası olmak istemez ve bu durumdan mümkün mertebe kaçınırlar. Duygusal anlamda soğuk oldukları, samimiyet kuramadıkları, kendi sorunları dışında başkalarının sorun ve isteklerine duyarsız oldukları için çoğu zaman karşılarındaki kişi tarafından düz bir birey olarak tanımlanırlar.

Maalesef bu bireylerin çocukluk, ergenlik ve genç yetişkinlik dönemindeki davranışları gelişim ve değişim sürecine bağlı olarak yorumlandığı için hastalık genellikle yetişkinlik döneminde teşhis edilmektedir. Toplumda görülme sıklığı %3-5 arasında bulunsa da genel olarak erkeklerde kadınlara oranla daha yaygındır.

ŞİZOİD KİŞİLİK BOZUKLUĞUNUN BELİRTİLERİ NELERDİR?

Şizoid kişilik bozukluğu, sosyal ilişkilerden kopuşun bir modeli ve kişilerarası ortamlarda, erken yetişkinlik döneminden başlayarak ve aşağıdakilerde (dört veya daha fazlasında) belirtildiği gibi çeşitli bağlamlarda mevcut olan duyguları kısıtlı bir ifade ile anlatabilme durumudur. İşte şizoid kişilik bozukluğunun belirtileri:

·       Ailenin bireyi olmadığını düşünmek ve onlar ile kurulacak yakın ilişkilerden kaçınmak

·       Sürekli olarak tek bir etkinlik yapmayı yeğlemek

·       Başkalarıyla cinsel ilişki isteği duymamak

·       Çok az sayıda etkinlikten zevk alma durumu

·       Sadece birinci derece akrabalarıyla iletişim halinde olmak

·       Başkalarının övgüsüne ve eleştirisine ilgisiz kalmak

·       Duygusal açıdan soğuk, kopuk ya da tek düze süren duygulanım yaşamak

ŞİZOİD KİŞİLİK BOZUKLUĞU NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Şizoid kişilik bozukluğuna sahip olan kişiler, tedavi edilmedikleri sürece insanlara karşı olan uzak ve çekingen tutumu sürdürmeye devam ederler. Bu duruma bağlı olarak kişide hayattan nefret etme, hayatın anlamını kaybetmesi gibi düşünceler ortaya çıkabilir. Yine bunun sonucunda da intihara veya kendine zarar vermeye eğilimli olurlar. İnsanlarla ilişki sürdürmek onlara çok zor geldiği için bu konuda bir çaba harcamamaları sebebiyle tedavi edilmeyen durumlarda şizoid kişilik bozukluğuna sahip kişiler büyük oranda yalnız kalırlar. Ek olarak şizoid bozukluğun bir sonucu olarak, kişide anksiyete atakları ve majör depresyon gibi diğer psikolojik rahatsızlıklar da ortaya çıkabilmektedir. Ancak her psikolojik rahatsızlığın olduğu gibi elbette şizoid kişilik bozukluğunun da tedavisi bulunmaktadır.

Şizoid kişilik bozukluğunun tedavisi tipik olarak, bu tür kişilik bozukluğunun tedavisinde deneyim sahibi bir terapistle uzun süreli bir psikoterapiyi içerir. Bu süreçte medikal iİlaçlar da belirli rahatsız edici ve zayıflatıcı semptomlara yardımcı olmak için psikoterapi ile birlikte destek olması amacı ile kullanılabilir. Ancak bu kişilik bozukluğuna sahip bir bireyin tedavisi diğer kişilik bozukluklarından daha zorlayıcı olabilmektedir. Bunun sebebi şizoid kişilik bozukluğuna sahip bireylerin insanlarla ilişki kurmada başarısız olmaları ve insanlardan kaçmaya meyilli olmaları dolayısıyla tedaviyi de kabul etmeye yatkın olmamalarıdır. Bu kişiler kendi istekleri ile değil, genellikle çevrelerindeki insanların telkinleriyle tedavi olmaya karar verirler. Fakat şizoid kişiler kendilerinde bir sorun olmadığına inandıkları ve kendilerinde değişmesi gereken bir şey görmedikleri için tedavi aşaması biraz sancılı bir sürece sahiptir.

Genel anlamda isteksiz olan şizoid bireyler terapi ve tedavi konusunda da aynı tutumu sergilemekten kaçınmayacakları için bu kişileri terapi konusunda daha kolay ikna edebilmenin en rahat yolu online terapilerdir. Bireyleri zorla evden çıkartmak ve görüşme yapmak için yorulmaya zorlamak tedaviden bir süre sonra vazgeçmelerine sebebiyet verebilir. Bu sebeple online terapi ile daha başarılı bir tedavi süreci oluşturulabilir.

Paylaş: