Psikolojik Travma

Psikolojik travmalar aslında kişileri hayatları boyunca en çok tehdit eden ve kişilerin yaşamlarını devam ettirebilmelerinin önünde en çok duran etkenlerdir. Her ne kadar bilinçli olarak travmaların hayatlarımızı etkilemeyeceği şekilde hareket ediyor ve buna uygun bir yaşam sürdürüyor olsak da aslında travmalar bilinçaltında yerleştiği yerlerden bizleri kontrol etmeye devam ediyor. Peki bunun önüne nasıl geçilebilir? Elbette ki travmalarımız ile yüzleşmek ve bu konu özelinde bir yardım almak süre açısından kişiden kişiye değişkenlik gösterse de travmalarımızın hayatlarımızı etkilemesine engel olabilir. Peki nedir bu travma?


TRAVMA NEDİR?

Psikolojik travma, kişinin beklemediği ve bünyesinin kaldıramayacağı kadar büyük bir olayı sınırı aşan bir şekilde yaşamış olması ile ortaya çıkan durumdur. Bu durum herhangi bir doğal afet olabileceği gibi taciz, tecavüz, trafik kazası gibi olaylar da olabilmektedir. Ancak her trafik kazası geçiren kişinin travma yaşadığını söylemek de büyük bir yanlış olur. Burada önemli olan ve dikkat edilmesi gereken nokta kişinin bünyesinin gerçekleşen olayı kaldıramaması ve bu olayı hatırlatan uyaranların kişiyi olayı tekrar yaşıyormuşçasına tetiklemesi veya yanlış kararlar almaya sürüklemesidir. Üstelik travma her zaman kişinin kendi yaşadığı olaylar olmak zorunda da değildir. Şahit olunulan bir olayın veya yakının başına gelmiş bir olayın da kişinin bünyesinde travma etkisi yaratması oldukça sık karşılaşılan bir durumdur. 

Burada, özellikle konuya giriş kısmında, psikolojik travma şeklinde bir tanımlama yapmamızın sebebi tıp dilinde alınmış darbeler için kullanılan travma ile psikolojik travmanın ayrıştırılabilmesidir. Aslında her ne kadar fiziksel bir yara veya darbe izi bulunmasa da psikolojik travmalar da tıpkı yerel yaralanma travmaları kadar acı verici ve iz bırakıcı olabilmektedir. Ancak bu defa açılmış olan yara bedende değil ruhta bulunur. Bedenin yöneticisi olan ruhun böylesine bir zarar görmesi ise kişilerin ağır depresyon, travma sonrası stres bozuklukluğu, anksiyete ve panik atak gibi birçok farklı rahatsızlığı yaşamasına ortam hazırlar. 


PSİKOLOJİK TRAVMALAR NASIL FARKEDİLİR?

Psikolojik travmalar her zaman ilk günden itibaren fark edilmeyebilir. Bazen kişinin bünyesinde yıllarca yer eder ve yıllar sonra travmayı tetikleyen bir uyaranla birlikte ani duygu patlamaları ile kendini gösterebilir. Bu gibi durumlara belirti denilmektedir. Psikolojik travma belirtilerinden ise şu şekilde bahsedebiliriz:

·       Aşırı gerilim ve öfke yaşama

·       Kolayca ürkme

·       Işık, ses gibi uyaranlardan kolayca rahatsız olma

·       Uyku bozukluğu

·       Tekrarlayan rahatsız edici rüyalar

·       Travmatik deneyimi ya da bazı detaylarını unutma

·       Günlük yaşamı ve sosyal ilişkileri eskisi gibi sürdürememe

·       Mutsuzluk, umutsuzluk duyguları (çocuklarda hırçınlaşma, öfke nöbetleri)

·       Travmatik deneyimi hatırlatıcı durumlardan ısrarla kaçınma 

Bu belirtiler travmatik deneyimin kişide ruhsal bir bozulmaya neden olmuş olabileceğine işaret eden en bilindik travma belirtileridir. Bu tür belirtiler varsa, ya da yaşam artık eskisi gibi akmıyorsa kişinin bir ya da birden çok travmasının bulunması ihtimali göz ardı edilmemeli ve mutlaka üzerine düşülmelidir.


PSİKOLOJİK TRAVMALAR NASIL GEÇER?

Psikolojik travmalar kişilerin hayatlarını en çok etkileyen, kesinlikle ciddiye alınması gereken, oldukça önemli sorunlardır. Ancak kişilerin psikolojik travmalarının bulunması artık hayatları boyunca bununla yaşamak zorunda oldukları anlamına gelmemektedir. Öncelikle travmatik bir deneyimin ardından kişi ruhsal durumunu kontrol etmelidir. Travmaya bağlı ruhsal bozuklukların tedavisinde en etkili yöntem başkaları ile temas kurabilmek ve onlar tarafından anlaşılabilmektir. Psikoloji biliminde oldukça önemli bir yer edinen ‘başkaları tarafından anlaşılabilmek’ durumu ise psikolojik travma yaşayan kişilerin çoğu zaman cevapsız kalan çağrısıdır. İşte bu gibi durumlarda da psikoterapi ve medikal yardımlar devreye girerek kişinin aradığı çözüme ulaşmasını sağlar.

Her ruhsal rahatsızlığın tedavisi, tıpkı diğer hastalıklarda olduğu gibi, konunun uzmanında bulunur. Bu konunun uzmanı ise elbette ki alanında uzmanlaşmış terapistlerdir. Psikoterapi almak için illa şiddetli belirtiler yaşamayı beklemek gerekmez; psikoterapi ortaya çıkmış bir ruhsal travmanın iyileştirilmesi için kullanılabileceği gibi, travmatik bir deneyimin ardından herhangi bir ruhsal bozukluk gelişmemesi için önlem olarak da kullanılabilir. Ancak her durumda oldukça etkili olduğu yadsınamaz bir gerçektir.

Terapiler çoğu kişinin belki de zaten kötü bir durumda olan psikolojisi sebebiyle ulaşmak için çaba harcaması gereken bir zahmet olarak görülebilmektedir. İşte bu gibi durumlarda da online terapiler ile kişilere tamamen zahmetsiz tedavi olanakları sunulmaktadır. Online terapiler, kişilerin hayatlarını giderek iyileştiren oldukça pratik psikoterapi seansı imkanları sunar. Bu terapiler ile kişilere yapılacak olan psikososyal müdahaleler sayesinde travmalar kolaylıkla aşılabilmektedir. Önemli olan kişilerin terapiye hazır olmalarıdır.

Paylaş: