Nomofobi nedir? Netlessfobi ne demektir?
Nomofobi nedir? Netlessfobi ne demektir?


Teknolojik ilerlemeler, içinde olduğumuz Bilgi Çağı ya da Dijital Çağ olarak adlandırılan 21. yüzyılı biçimlendiren faktörlerin başını çekmektedir. Bu gelişmelerle birlikte bireylerin beklentileri, sahip oldukları olanaklar, yaşam tarzları ve toplumsal-ekonomik davranışları da doğal olarak değişiyor. Her geçen gün daha da hızlanan dijital dönüşüm, bizi çözülmesi gereken yeni sorunlarla yüzleştiriyor. Buna karşın örneğin; “Nomofobi ne demek?” sorusuna kaç kişi doğru cevabı verebiliyor?


Yeni sorunlar ise yeni tanımlamalar ve çözüm için başka yaklaşımlar gerektiriyor. Ekran bağımlılığının en yaygın görülen şekillerinden olan cep telefonu bağımlılığı, bir diğer adıyla nomofobi de bunlardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Mobil cihaz yoksunluğu ile korku anlamındaki “fobi” sözcüklerinin bir araya gelmesiyle (no mobile phobia) oluşan bu psikolojik sorun, genç yetişkinlerde ve ergenlerde daha fazla görülüyor.


Günlük hayat ritminin artması, haber akışlarının oldukça hızlanması, hızlı tüketim kültürünün her alanda yaygınlaşması gibi nedenlerle insanların her şeyden her an haberdar olma isteği de yükseliyor. Bu istek, daha fazla kişiyle daha az enerji harcayarak iletişimde kalmaya yol açıyor ve fiziksel olarak bulunulan ortam veya topluluğa karşı ise kayıtsızlığa neden oluyor. İnanması zor olsa da telefonu başka bir yerde unutmak, mobil cihaz şarjının azalmasıyla başlayan telaş veya doğru çalışmayan bir mobil uygulama kimileri için derin endişelerin başlangıç noktasını oluşturuyor.


Sosyal Medya ve Dijital Güvenlik Eğitim, Uygulama ve Araştırma Merkezi (SODİGEM) Müdürü Doç. Dr. Levent Eraslan’a göre bu psikolojik bozukluk, önlem alınmazsa depresyona varabilecek bir potansiyel taşıyor. 2019 verilerine göre ülkemizdeki insanların günde yaklaşık 7 saat 15 dakikayı çevrimiçi olarak geçirdiğine dikkat çeken Eraslan[1], bunda sosyal medya bağımlılığı olgusunun da etkili olduğunu vurguluyor.


Nomofobinin ikiz kardeşi: Netlessfobi nedir?

Ne var ki nomofobi tek dijital çağ rahatsızlığı değil. En ez onun kadar riskli ve onunla iç içe girmiş bir diğer sorun ise netlessfobi olarak tanımlanan internet bağımlılığı durumudur. İnternetsiz kalma korkusu anlamındaki “being netless phobia" ifadesinden türetilerek yapılan bu tanım, nomofobi ile birlikte en büyük iki ekran bağımlılığı sorunundan biridir. İnterneti neredeyse bir hayat kaynağı veya bir tür temel ihtiyaç konumuna getiren bu psikolojik rahatsızlık, bireylerde kaçınma davranışları ve kaygı duygularıyla kendini gösterir. İnternet erişiminin olmadığı herhangi bir ortamda kişinin yoğun kaygı ve yetersizlik hissi yaşamasına neden olur.




Başlıca internet bağımlılığı ve nomofobi belirtileri nelerdir?

Tehlikeli durumlarda veya telefon kullanmanın yasak olduğu ortamlarda bile telefon kullanma ihtiyacı,

Telefon bağımlılığı kaynaklı sosyal ve aile içi ilişkilerdeki çatışmaların artması,

Keyif alınan etkinliklere karşı ilgisizlik,

Sebep olduğu olumsuz etkilere ve/veya kişisel rahatsızlığa rağmen davranışı sürdürmek,

Psikolojik, fiziksel veya sosyal işlevsellikte bozulmalara rağmen davranışı sürdürmek,

Dürtüsel davranışlarda artış,

Sürekli veya çok kısa zaman aralıklarıyla telefon kontrolüne bağlı yaşanan uykusuzluk ve uyku bozuklukları,

Keyif almak veya rahatlama sağlamak amaçlı ya da huzursuz bir ruh hâline karşı koymak için telefon kullanma,

Aşırı telefon kullanımı ve sürekli telefonda olma isteği/ihtiyacı

Yüz yüze iletişim veya sosyalleşme yerine ekran bağımlılığı yaratan hareketi sürdürmek,

Sosyal ortamlarda göz teması ve diyalog kurmak yerine telefona kesintisiz bakmak,

Cep telefonuna ulaşılamadığında veya cihaz kullanılamadığında oluşan kaygı, sinirlilik ve/veya huzursuzluk hissi,

Zorunluluk olmadığı ve farklı alternatifler olduğu hâlde bilgisayar veya mobil cihazlar dışında zaman geçirmeyi asla düşünmemek,

Ekran bağımlılığı nedeniyle fiziksel olarak insanlarla diyalog kurmada veya düşünsel bir tartışma başlatmakta ya da buna katılmakta zorlanmak,

Şarj bitmesi endişesiyle gün içinde sürekli olarak birden fazla mobil cihaz taşımak,

Dijital ortamlarda kurulan insan ilişkilerini daha fazla önemsemek ve bu mecralarda tanışılan kişilere somut sosyal ilişkilere oranla daha fazla güvenmek,

Sosyal medya veya diğer internet temelli platformlardaki bilinçli yönlendirmelere sorgulamadan katılma eğilimi göstermek.



Nomofobi ve netlessfobi hayatınızı nasıl etkiler?

Bu iki kaygı bozukluğu da insan yaşamını derinden ve uzun süreli olarak etkileyebilir. Olumsuz etkiler kişisel duygu durumunuzdan stres düzeyinize, cinsel yaşamdan dikkat eksikliğine varıncaya kadar çok geniş bir alana yayılabilir. Şimdi bunların neler olabileceğine bakalım:


Yalnızlık ve depresyon: Sosyal medya veya oyun bağımlılığı sizi her ne kadar iletişimde kalıyormuş gibi hissettirse de sınır aşıldığında aksi yöndeki etkisi giderek büyür. Dijital bağımlılık nedeniyle bilinçsizce içe kapanma durumu, son dönemlerde en sık görülen sorunlardan biridir. Nitekim 2014 yılındaki bir araştırmaya katılan kişilerde sosyal medya kullanımı yükseldikçe depresyon ve kaygı düzeylerinin de yükseldiği gözlenmiştir.


Büyüyen kaygı: Akıllı telefondan uzaklaşma endişesi, iş yerinizdeki veya aynı ortamı paylaştığınız kişilerle olan iletişiminizi de olumsuz etkiler. Öncelik algısını kaybetmenize neden olan nomofobi, bu bağlamda da büyük sorunlara yol açar. Hem telefon hem de internet bağımlılığı nedeniyle oluşan kaygının bireylerin görev ve sorumluluklarını tamamlamalarını zorlaştırdığı gözlemlenmiştir.


Dikkat eksikliği: Nomofobi kavramının en büyük destekçisi bildirimlerdir. Onlarca uygulamadan gelen sayısız bildirim arasında kaybolan bireyler, yeni gelişmelere yetişememe korkusuyla bunalabilir. Bu endişe verici düşüncelerden kurtulmak kolay olmadığından yeni bir çalışma üzerinde düşünmeye başlamak çok daha uzun zaman alabilir. Dikkat azalır, odaklanma zorlaşır ve zaman yönetiminde sorunlar baş gösterir. Bu durum yaratıcı düşünme becerilerinizi de büyük ölçüde engelleyebilir.


Uyku bozukluğu: Telefon bağımlılığı ya da daha geniş anlamda kullanmak gerekirse ekran bağımlılığı, sağlıklı bir uykunun düşmanıdır. Sürekli gelen bildirimler gecenin bir yarısı uykunuzu kaçırabilir veya uyumadan önce internette ne var ne yok diye bakmak isterseniz, mavi ışık nedeniyle uykuya dalmakta zorlanabilirsiniz. Uyku düzensizliği düzenin kendisi hâline gelirse öğrenme becerileriniz de zayıflayabilir.


Narsizm belirtileri: İngiltere'de gerçekleştirilen bir araştırmada, sosyal medyada uzun zaman geçiren bireylerde narsistik eğilimlerin yükseldiği görüldü. Çok sayıda öz çekim (selfie fotoğrafı) yapmak ve sıradan bile olsa günlük yaşama dair hemen her şeyi takipçilerle paylaşmak, telefon bağımlılığı ve internetsiz kalma korkusu kaynaklı tutumlarda artışa sebep olabilir. Bu nedenle nomofobi ve netlessfobi kavramlarının siz fark etmeden benmerkezciliğinizi artırabileceğini ve sizi duygusal ilişkilerden koparabileceğini unutmamalısınız.



Nomofobi ve Netlessfobi ile nasıl mücadele edilir?

Türkiye’de giderek yükselen ekran bağımlılığı nedeniyle özellikle gençler ve genç yetişkinlerin günlük yaşamları risk altında gözüküyor. Öyle ki dünyaca ünlü araştırma ve denetim şirketi Deloitte, 33 ülkede 53 binden fazla katılımcıyla yaptığı araştırmada, Türkiye’deki insanların günde ortalama 78 kez akıllı telefon ekranını kontrol ettiği sonucunu ortaya çıkarmıştır. Bu sayının ortalama 48 olduğu Avrupa ülkeleri ile karşılaştırıldığında ülkemizin ciddi bir ekran bağımlılığı olduğu ortadadır.


Yeni dünyanın kaygı bozukluğu türleri olan bu iki sorun üzerinde çalışırken izleyebileceğiniz adımlar mevcuttur. İnternet ve telefon bağımlılığıyla baş etmek için aşağıdaki önerilere göz atabilirsiniz:


Sizi nomofobiye iten faktörleri tanıyın: Akıllı cihazlara en çok ne zaman ihtiyaç duyduğunuzu düşünün. Yalnızken mi, yapacak bir iş bulamadığınızda mı yoksa farklı bir ruh hâlindeyken mi bunu yapıyorsunuz? Böylece, akıllı telefonunuzu bir rahatlama yöntemi olarak kullanıp kullanmadığınızı fark edebilirsiniz. Sorunun tespitini yaptıktan sonra çeşitli rahatlama ve gevşeme tekniklerinden faydalanabilirsiniz.


Soruna deneysel açıdan yaklaşın: İletişim deneyimlerinizde dijital-fiziksel alanlar arasındaki farka odaklanın. Çevrimiçi etkileşim belli noktalarda besleyici olabilse de unutmamanız gerekir ki insan sosyal bir canlıdır. Dijital ortamda iletişim kurduğunuz kişilerle fiziksel mekânlarda da bir araya gelip aynı iletişim frekansını yakalayıp yakalayamadığınızı ölçün. Yüz yüze yapılan her görüşmenin göz teması ve beden dili yardımıyla daha sahici olduğunu hissedeceksiniz.


Başa çıkma becerilerinize odaklanın: Twitter’da tartışmalara girmek, Facebook’ta bir şeyler paylaşmak, Instagram’da gezinmek veya WhatsApp’ta sohbet etmek stresten kaçınma yönteminiz olabilir. Yüz yüze iletişim size zor geliyorsa ve çevrimiçi ortamlardaki diyalogları tercih ediyorsanız, bu durum bir kaçınma belirtisi olabilir. İnsan, hayatta kalma içgüdüsü oldukça güçlü bir varlıktır. Bu yüzden stresten ve sorunlardan kaçmak için telefon veya internet gibi dikkatinizi dağıtacak araçlara ihtiyaç duyduğunuzu gözlemleyebilirsiniz. Bu durumda stresle başa çıkmak için başka hangi kaynaklarınız olduğunu gözden geçirebilir, yakınlarınızdan destek alabilir veya yeni aktiviteler keşfedebilirsiniz.


Çevrenizdeki insanlarla etkileşime girin: Ne kadar yalnız olursanız olun, çevrenizde mutlaka insanlar vardır. Belki de tek sorun onları henüz bu açıdan keşfedememiş olmanızdır. Arkadaşlarınız ve aileniz için en azından belli zaman dilimleri ayırmaya özen gösterin.


İlgi alanlarınızdan hareket edin, hobi edinmeye çalışın: Sosyal fobi mağduruysanız ya da utangaç bir kişiliğiniz varsa, bu durumda benzer ilgi alanlarına sahip kişilere ulaşmaya çalışın. Bir taraftar derneğine, bisiklet topluluğuna veya kitap kulübüne katılmayı düşünebilirsiniz. Belli bir konuda yetkinleşmek ve bu süreçte yeni insanlar tanımak için bir kursa kayıt yaptırabilir veya aynı amaç için çalışan hayırseverler ile bir araya gelebilirsiniz. Bunu yaparken interneti kullanabilirsiniz ama iletişimi ekran üzerinden devam ettirmemeye gayret etmelisiniz.


Bu adımlar daha sağlıklı sosyal ilişkiler kurmanıza yardımcı olur, internet bağımlılığı ve telefondan yoksun kalma korkusu gibi sorunlardan sizi uzaklaştırabilir. Buna rağmen, mobil cihazlara erişim oldukça kolay olduğundan başladığınız yere geri dönme riski her zaman olacaktır. Yukarıdaki yöntemlerin yetersiz kaldığını gördüğünüzde profesyonel destek almaktan çekinmeyin. Nomofobi ve benzeri sorunlarda bilişsel-davranışçı terapi, grup terapisi, psikoterapi, motivasyon görüşmesi gibi çeşitli yöntemler izlenebilir. Bunun için Tappy’nin uzman psikolog ekibini oluşturan profesyonellerle iletişime geçerek daha rahat bir yaşama adım atabilirsiniz.



Kaynaklar:

https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC5076301/


https://www.addictioncenter.com/drugs/phone-addiction/


http://www.itobiad.com/tr/download/article-file/1022332


https://www.helpguide.org/articles/addictions/smartphone-addiction.htm


Paylaşmak Güzeldir :)

Paylaş: