ÇEKİNGEN KİŞİLİK BOZUKLUĞU

Çekingen kişilik bozukluğu aslında hayatımızın fazlasıyla orta yerinde bulunan bir rahatsızlıktır. Bebeklik ve çocukluk yıllarında, utangaçlık, insanlardan uzaklaşma, yabancılardan ve yeni durumlardan korkma bu bozukluğun sık görülen bir öncülü olabilse de, insanların çoğunun, yaşları ilerledikçe bu özellikleri ortadan kalkmaktadır. Bunun aksine Çekingen Kişilik Bozukluğu olan kişiler sosyal ilişki kurmanın daha önemli olduğu ergenlik ve genç erişkinlik döneminde giderek utangaç ve çekingen olabilirler. Ancak bu durum önlenebilir veya tedavi edilebilir bir durumdur. Bu sebeple panik olunmaması tedavi süreci için oldukça önemlidir.

Günümüzde özellikle online terapilerin değerlenmesi ile birlikte çekingen kişilik bozukluğu konusunda kişiye en uygun tedaviyi sunacak psikoloğun bulunması da çok daha kolay hale geldiğinden, çekingen kişilik bozukluğuna sahip kişiler için endişelenmemek ve onları korkutmamak bu rahatsızlığın tedavisinde önemli bir paydaya sahiptir.

ÇEKİNGEN KİŞİLİK BOZUKLUĞU NEDİR?

Çekingen kişilik bozukluğuna sahip olan kişiler; toplumda olumsuz değerlendirilmekten ve yanlış bir şey yapmaktan korkan, utangaç, çekingen, sürekli kendisini gözleyen, çevresindeki kişilerin kendisini nasıl gördükleri ile ilgilenen kişilerdir. Toplum içinde yüz kızarması, el titremesi ve bunların fark edileceği ile ilgili kaygılarla karakterize olan bu bozukluk, sık görülen fakat az tanı konulan bir kişilik bozukluğudur. 

Gelişim nedenleri tam olarak bilinmemektedir, fakat birden çok faktör etkili olabilir. Genetik yatkınlık, erken travmatik duygusal yaşantılar, ebeveyn davranışını gözlemleme ya da model alma ve beyin norotransmitter sistemlerindeki düzensizlikler; çekingen kişilik bozukluğunda öne çıkan etki faktörleri arasında yer almaktadır. Ancak etkili faktörlerin beklenilenden daha fazla olması veya çekingen kişilik bozukluğuna sahip olmak demek tüm hayatınızın bu şekilde yaşanacağı veya yaşanmak zorunda olduğu anlamına gelmemektedir. Tüm psikolojik rahatsızlıklarda olduğu gibi çekingen kişilik bozukluğunda da psikoterapiler ile olumlu sonuçlar alınabilmektedir. Üstelik günümüzde online terapi imkanlarının da var olmasıyla birlikte çekingen kişilik bozukluğunun tedavisi de çok daha kolay hale gelmiştir.

ÇEKİNGEN KİŞİLİK BOZUKLUĞUNUN BELİRTİLERİ NELERDİR?

Elbette ki tüm kişilik bozukluklarında ve psikolojik rahatsızlıklarda olduğu gibi çekingen kişilik bozukluğunda da hastalığın belli başlı belirtileri vardır. Bu belirtilerden dördü veya daha fazlası erken erişkinlikte başladığında tanı konulabilir.

·       Eleştirilme, onaylanmama ya da dışlanma korkuları yüzünden kişisel ilişki kurmayı gerektiren işle ilgili etkinliklerden kaçınır.

·       Seveceklerini kesin olarak bilmedikçe insanlarla ilişkiye girmek istemez.

·       Utandırılacağı ya da alay edileceği korkusu yüzünden yakın ilişkilerde tutuk davranır.

·       Toplumsal durumlarda, eleştirilme ya da dışlanma düşünceleriyle uğraşıp durur.

·       Yetersizlik duyguları yüzünden yeni kişilerle bir arada bulunduğu ortamlarda çekingen davranır.

·       Kendisini toplumsal yönden beceriksiz, kişisel açıdan çekiciliği olmayan biri olarak ya da başkalarından aşağıda görürler.

·       Utandırıcı olabileceği düşüncesiyle, kişisel birtakım girişimlerde bulunmamayı göze alma ya da herhangi yeni bir etkinlikte bulunma konusunda genellikle isteksiz davranırlar.

Bu belirtilerin bulunduğu kişilerin iyi analiz edilmesi ve tanının kesinleştirilmesi son derece önemlidir. Böylelikle tanı konulduğu andan itibaren psikoterapiye başlanması da öne çekilmiş olur ve çekingen kişilik bozukluğu bulunan kişilerin hayata çok daha kolay kazandırılması sağlanır. Online terapiler ile de hem tanı konulması sağlanabilmekte hem de tedavi süreci yönetilebilmektedir.

ÇEKİNGEN KİŞİLİK BOZUKLUĞU NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Elbette her hastalığın bir tedavisi bulunduğu gibi çekingen kişilik bozukluğunun da bir tedavisi bulunmaktadır. Ancak çekingen kişilik bozukluğunun tedavisi ile ilgili maalesef az sayıda araştırma vardır. Bu hastalık ile ilgili genel anlamda ilaç dışı tedaviler çalışılmıştır. Yani psikoterapi.

Terapi esnasında bile, hastalar kendilerine terapist tarafından eleştiri getirileceği korkusunu yaşadıklarından iç yaşantılarını ifade etmemeyi seçebilirler. Terapide en öncelikli amaç hastanın tedaviye katılmalarını kolaylaştıracak güvenin sağlanmasıdır. Bu güven ilişkisi sağlanmadan hastaya faydalı olunması oldukça zordur.

Çekingen kişilik bozukluğunda davranış tedavileri, psikodinamik terapiler, kişilerarası terapi, grup terapisi, aile tedavisinin faydalı olduğu kanıtlanmıştır. İlaç tedavileri depresyon ve anksiyete bozukluğu gibi ek tanı varsa ek tanıya göre verilmekle birlikte direkt olarak çekingen kişilik bozukluğuna yönelik bir ilaç tedavisi de bulunmamaktadır. Ancak sosyal anksiyete bozukluğuna klinik anlamda benzemesi nedeniyle benzer ilaç tedavilerinin faydalı olduğu da görülmektedir. Bilinen önemli bir gerçek ise ilaç tedavisinin terapi ile birlikte daha değerli olduğudur.   

Özellikle son dönemlerde çoğu kişinin kliniklere gitmek istememesi, zaman kaybetmek istememesi ve kendi konfor alanının dışına çıkmak istememesi doğrultusunda uygulanmaya başlayan online terapiler çekingen kişilik bozukluğunun tedavisinde de oldukça faydalı olan terapi yöntemlerindendir. Bu sebeple siz de çevrenizde çekingen kişilik bozukluğu bulunan yakınlarınız için online terapiyi önerebilir ve bu kişilerin online terapiye başlamaları konusunda onlara destek olabilirsiniz.

Paylaş: