Antisosyal Kişilik Bozukluğu

Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı (DSM 5), günümüzde kabul edilen 10 farklı kişilik bozukluğunu üç kümede (A, B ve C) sınıflandırmaktadır. Antisosyal kişilik bozukluğu; borderline, narsisistik ve histrionik de dahil olmak üzere var olan 4 adet küme B bozukluğundan birincisidir. Bu bozuklukların tümü, karakteristik olarak başkalarıyla dramatik, duygusal ve öngörülemeyen etkileşimlerle ortaya çıkar. Ancak aynı kategorideki bozuklukların hepsi diğer insanlarla dramatik, duygusal ve öngörülemez ilişkilerle karakterize edilmektedir. 

Antisosyal Kişilik Bozukluğu, çocukluk çağında teşhis edilemeyen tek kişilik bozukluğudur. Dolayısıyla bir gence 18 yaşından önce Antisosyal Kişilik Bozukluğu konabilmesi için, en geç 15 yaşına kadar o gence davranım bozukluğu teşhisi konulmuş olmalıdır.

ANTİSOSYAL KİŞİLİK BOZUKLUĞU NEDİR?

Antisosyal Kişilik Bozukluğu, çocuklukta veya ergenlik döneminde görülmeye başlayan ve yetişkinlik döneminde de devam etmeyi sürdüren, başkalarının haklarını hiçe sayma ve haklarına saldırıda bulunma gibi davranışlara sebep olan bir kişilik bozukluğudur. Bu bozukluğa sahip olan bireyler manipülatif, aldatıcı ve vurdumduymaz oldukları gibi, başka insanların duygularını umursamazlar ve sergiledikleri kriminal davranışlardan herhangi bir pişmanlık duymazlar. Ayrıca bu kişiler yasalara uymakta, stabil bir mesleğe sadık kalmakta, insanlarla saygı ve güvene dayalı ilişkiler kurmakta sorunlar yaşayabilirler.

ANTİSOSYAL KİŞİLİK BOZUKLUĞUNUN BELİRTİLERİ NELERDİR?

Antisosyal Kişilik Bozukluğu'nun belirti ve semptomları ve aynı zamanda gözlenme sıklığı, bu bozukluğa sahip bireyler arasında farklılık gösterebilir. Antisosyal Kişilik Bozukluğu'na sahip bireyler genel olarak şu belirti ve semptomları gösterirler:

·       Başkalarının haklarını sömürmek, manipüle etmek veya ihlâl girişiminde bulunmak,

·       Hayvan zulmü ve yangın çıkarma eylemlerinde bulunmak,

·       Yasaları çiğnemeye aldırış etmemek,

·       Öfkelerini kontrol edememek,

·       Sorumsuzca ve vurdumduymaz takınıp sosyal hayata aldırış etmemek,

·       Suçluluk duymayıp hatalardan ders almamak,

·       Uzun vadeli ilişkileri sürdürmekte zorlanmak,

·       Hayatlarındaki sorunlar için sürekli bir başkasını suçlamak.

Ayrıca Antisosyal Kişilik Bozukluğu'na sahip olan bir birey geçmişte okuldan kaçma, suç işleme ve saldırgan eylemlerde bulunmuş olma ihtimalleri yüksektir. 

Yapılan çalışmalar, Antisosyal Kişilik Bozukluğu semptomlarının 24-44 yaşları arasında belirtilerinin en yüksek olduğu ve 45 yaşından sonra ise iyileşme eğiliminde olduğunu göstermektedir.

ANTİSOSYAL KİŞİLİK BOZUKLUĞU NASIL TEŞHİS EDİLİR?

Antisosyal Kişilik Bozukluğu'nu teşhis edebilecek herhangi bir kan testi, serolojik test veya görüntüleme muayenesi yoktur. Uzman psikiyatrist veya psikologlar, hastanın davranışlarını değerlendirerek, DSM-5 kataloğundaki teşhis ve tanı kriterlerinin bireyde bulunup bulunmadığını araştırırlar. 

Bir hastada Antisosyal Kişilik Bozukluğu olduğunu düşünmek için:

·        15 yaşından beri başkalarının haklarını hiçe sayma ve ihlal etme örüntüsüyle birlikte aşağıdakilerden en az 3 tanesi bir arada görülmelidir.

- Tutuklanmaya neden olan eylemlerde bulunmak gibi yasadışı davranışlar sergilemek ve sosyal normlara uymamak.

 - Aldatma, tekrar tekrar yalan söyleme, takma adların kullanılması veya başkalarını zevk veya kişisel çıkar için dolandırma.

 - Dürtüsellik veya plan yapamama.

 - Genellikle fiziksel kavgalar veya saldırılarla birlikte sinirlilik ve saldırganlık.

 - Kendinin veya başkalarının güvenliğini pervasızca umursamama.

 - Tutarlı sorumsuzluk, tutarlı bir şekilde çalışma davranışını sürdürememe veya parasal yükümlülükleri yerine getirmeme.

 - Pişmanlık eksikliği, incinmiş, kötü muamele görmüş veya başka bir kişiden çalınmış olmasına kayıtsız kalma veya rasyonelleştirme.

·       Kişi en az 18 yaşında olmalıdır.

·       Tipik olarak 15 yaşından önce başlayan davranış bozukluğu kanıtları olmalıdır.

·       Antisosyal davranışlar, yalnızca şizofreni veya bipolar bozukluk episodları sırasında görülmemelidir.

Bu tanı kriterlerinin, bazı uzmanlar tarafından ayrı bir psikiyatrik sorun olarak kabul edilen psikopati de dahil olmak üzere diğer bozukluklarla önemli ölçüde örtüşmesi dolayısıyla birçok araştırmacı ve klinisyen bu tanıya karşı çıkmakta ve dolayısıyla konu hakkında tartışmalar devam etmektedir. Diğer uzmanlarsa, psikopatinin sadece Antisosyal Kişilik Bozukluğu'nun kendini daha şiddetli bir sunumla gösteren bir alt türü olduğunu ileri sürmektedir. Güncel literatür, Antisosyal Kişilik Bozukluğu ile psikopatinin birçok benzerliği paylaştığını ve sıklıkla birbirine eşlik ettiğini ancak eşanlamlı olmadığını göstermektedir; dolayısıyla Antisosyal Kişilik Bozukluğu'nu çoklu alt tiplere ayıran heterojen bir yapı kurgulamak mümkündür. Bu nedenle, daha doğru kategorizasyon ve uygun tedavi sağlamak için Antisosyal Kişilik Bozukluğu olan bireylerin biyolojik ve bilişsel olarak karakterize edilmesi gerekmektedir.

Bazı bozukluklar Antisosyal Kişilik Bozukluğu'na benzeyebilir ve bu sebepten ötürü bireyi muayene eden uzmanın doğru bir tanı koyması oldukça zor olabilir. Antisosyal Kişilik Bozukluğu ile benzer özellikler gösteren bazı davranış bozuklukları şunlardır:

·       Kararsız ruh halleri ve manipülatif davranışlarla karakterize edilen Borderline Kişilik Bozukluğu,

·       Abartılı öz-önem duygusuyla karakterize edilen Narsistik Kişilik Bozukluğu,

·       Genellikle uyuşturucu ve alkol bağımlılığıyla kendini gösteren Madde Bağımlılığı.

ANTİSOSYAL KİŞİLİK BOZUKLUĞU NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Antisosyal Kişilik Bozukluğu için belirlenmiş bir tedavi yoktur; fakat ilaç tedavisi veya psikoterapi gibi terapiler, belirli davranışları kontrol etmek konusunda yardımcı olabilmektedir. Her psikiyatrik rahatsızlığın tedavisi, tıpkı diğer hastalıklarda olduğu gibi, konunun uzmanında bulunur. Bu konunun uzmanı ise elbette ki alanında uzmanlaşmış terapistlerdir. Psikoterapi almak için illa şiddetli belirtiler yaşamayı beklemek gerekmez; psikoterapi ortaya çıkmış bir ruhsal bozukluğun iyileştirilmesi için kullanılabileceği gibi, travmatik bir deneyimin ardından herhangi bir ruhsal bozukluk gelişmemesi için önlem olarak da kullanılabilir. Ancak her durumda oldukça etkili olduğu yadsınamaz bir gerçektir.

Terapiler çoğu kişinin belki de zaten kötü bir durumda olan psikolojisi sebebiyle ulaşmak için çaba harcaması gereken bir zahmet olarak görülebilmektedir. İşte bu gibi durumlarda da online terapiler ile kişilere tamamen zahmetsiz tedavi olanakları sunulmaktadır. Online terapiler, kişilerin hayatlarını giderek iyileştiren oldukça pratik psikoterapi seansı imkanları sunar. Bu terapiler ile kişilere yapılacak olan psikososyal müdahaleler sayesinde ruhsal bozukluklar kolaylıkla aşılabilmektedir. Önemli olan kişilerin terapiye hazır olmalarıdır.

 Ayrıca çocuklarda görülen davranış bozukluklarına erken müdahale etmek, Antisosyal Kişilik Bozukluğu'nun tedavisinin maliyetini en aza indirip, etki oranını en yükseğe çıkarabilir.

Paylaş: