Motivasyon, bizi hedeflerimize ulaşmamız için iten, amaç odaklı davranışlarımızı başlatan, yöneten ve devam ettiren aynı zamanda çoğu davranışımızın arka planında olan güçtür.
Daha Fazla
ıskançlık bireylerin sevdiği kişileri başkalarıyla paylaşamama veya kendilerine verilen değeri kaybetme korkusundan doğan doğal bir duygudur. Çocuklar da bunu özellikle en çok sevdikleri olan anne ve babalarına karşı hissedebilirler.
Daha Fazla
Günlük işlerimizi ve planlarımızı sıraya koyarken öncelik belirlemesi yapabilir ve bir diğer işimizi “erteleyebiliriz”. Fakat bu ertelemeleri bilinçli yapıyorsak, alışkanlık haline geldiyse, işlere son teslim tarihine kadar başlanamıyorsa,
Daha Fazla
Hiperaktivite, çocuklarda yaygın olarak görülen ve yaşıtlarıyla karşılaştırıldığında aşırı derecede hareketlilik, dikkati sürdürme güçlüğü ve dürtüsel davranış ile tanımlanan bir bozukluktur.
Daha Fazla
Çocuklar travma yaratabilecek durumlara karşı yetişkinlerden daha savunmasızdır.
Daha Fazla
Duygusal destek bir ilişkide sevgi, destek, güven, şefkat ve cesaret ile ilgilidir. Günlük hayatta zorluklar ve stresle karşılaşıldığında, kişiye çevresindeki diğer bireyler destek olarak, duygularını onaylayarak empati ve güven sunabilir.
Daha Fazla
Şiddet, toplum içerisinde yaygın olarak görülen ve dünya çapında giderek artış gösteren bir davranış türüdür. Aile içi şiddet, fiziksel, duygusal veya sözel olarak kendini göstermektedir
Daha Fazla
Kaybetme korkusu, insanların yaşadığı en yaygın korkular arasında yer alır. Bu korku, çocukluktan itibaren çevremizdeki insanlarla olan bağlanma modellerimizle alakalıdır.
Daha Fazla
Günlük hayatta en yaygın deneyimlenen duygulardan biri olan öfkenin evrimsel açıdan kişinin hayatında işlevsel bir etkisi vardır ve hayatın sürdürülmesi için gereklidir.
Daha Fazla
Bağlanma teorisinin kuramcısı John Bowlby, bir bebeğin ebeveynleriyle veya birincil bakım veren kişiyle yakınlık kurma isteğini ve bu yakınlığı devam ettirmek için gösterdiği her tür davranışı bağlanma davranışı olarak tanımlar.
Daha Fazla