Kaybetme korkusu, bazı insanların oldukça yoğun şekilde yaşadığı bir duygudur. Bu davranış kalıbı çocukken öğrenilmiştir ve yetişkinlikte de sürdürülür.
Şiddet toplumda oldukça yaygındır ve dünya çapında büyüyen bir sorun halini almıştır. Çocuklara yönelik olsun, olmasın aile içi şiddetin sonuçları çok tehlikeli neticeler doğurabilmektedir.
Duygusal bağımlılık, çoğunlukla kişilerin çocukken deneyimlediği olaylarla ilişkilendirilir. Duygusal bağımlılıktan kurtulmak ise her zaman için mümkündür.
Çocuklar yetişkinlere kıyasla daha hassas ve kırılgandır. Ebeveynler çocukların psikolojisi hakkında bilinçli davranmalı ve bu konuda kendilerini geliştirmelilerdir.
Ertelemeler bilinçli yapılıyorsa, sorumluluktan kaçılıyorsa ve bunlara bağlı olarak stres ve gerginlik yaşanıyorsa buna erteleme hastalığı denmektedir.
Motivasyon, bizi hedeflerimize ulaşmamız için iten temel güçtür. Motivasyon eksikliği ise çeşitli sebeplere bağlı olarak sıklıkla yaşanan bir durumdur.
Özellikle çocukluk döneminde yaşanan travmatik sosyal yaşantıların, ergenlik dönemi ve lisede sosyal çevrenin değişmesiyle birlikte sosyal fobiye dönüştüğü de gözlemlenmiştir.