En Sık Görülen Psikolojik Hastalıklar
En Sık Görülen Psikolojik Hastalıklar


Psikolojik hastalıklar, insanların hayatını derinden etkileyen ve dikkate alınması gereken hastalıklardır. Çünkü ruh sağlığımız da en az fiziksel sağlığımız kadar önemlidir ve yaşam kalitemizi belirlemede oldukça etkilidir. Gerek ülkemizde gerekse tüm dünyada yaşam koşullarının değişmesi ile birlikte psikolojik hastalıkların görülme sıklığı da oldukça artmıştır. Üstelik bu hastalıkların çoğunluğunun tedavisi ve semptomların kontrol altına alınması noktasında terapinin önemi göz ardı edilemez.


Günümüzde iş hayatının hızla artan temposu, aile içi iletişimde yaşanan sorunlar ve duygusal ilişkilerde meydana gelen sıkıntılar insanların ruh sağlığı üzerinde olumsuz etkiler bırakmaktadır. Günlük yaşamı büyük ölçüde etkileyen bu unsurlar, zamanla ciddi psikolojik hastalıklara da dönüşebilmektedir. Bu nedenle ruhsal sağlığımızı olumsuz etkileyen durumlar karşısında hemen harekete geçmek ve gerekli olan terapiye bir an önce başlamak çok önemlidir.



Psikolojik Hastalık Nedir?

Psikolojik hastalıklar olarak tanımlanan ruhsal sorunların birçok çeşidi vardır. Kişinin yaşam şartlarına, aile yapısına, yaşadığı çevreye ve özel koşullarına göre yaşadığı ruhsal sorunlar da değişiklik gösterebilir. Psikolojik hastalık isimleri başlıca şu şekilde sıralanabilir:


   Depresyon

   Panik Atak

   Bipolar Bozukluk

   Yaygın Anksiyete Bozukluğu

   Obsesif Kompulsif Bozukluk

   Sosyal Fobi

   Travma Sonrası Stres Bozukluğu

   Yeme Bozuklukları

   Madde Bağımlılığı


1.  Depresyon

Depresyon, genel tabirle hayattan zevk almamaya başlama, sürekli devam eden isteksizlik hali, gitgide özgüvenin azalması ve yoğun bir umutsuzluk gibi olumsuz hisleri kapsayan duygu durum bozukluğudur. Depresyon semptomları kişiden kişiye farklılık gösterebilse de en sık rastlanan ve haftalar veya aylarca sürebilen depresyon belirtileri;


   Üzgün, çaresiz, umutsuz ve değersiz hissetme,

   Duygularını kontrol etmede zorlanma,

   Günlük aktivitelere olan ilgide azalma,

   İştahta belirgin bir artış veya azalış,

   Uyku düzeninde bozulmalar,

   Sürekli huzursuz ve öfkeli hissetme,

   Odaklanma problemi ve dikkat dağınıklığı,

   Nedeni tam olarak bilinmeyen fiziksel ağrılar şeklinde sıralanabilir.


2.  Panik Atak

Beklenmedik bir anda ve aniden ortaya çıkan, kişide yoğun bir kaygı ile panik haline neden olan ruhsal bozukluk, panik atak olarak adlandırılır. Panik atak, yaşam kalitesini önemli ölçüde olumsuz etkilerken, tedavi edilmediği müddetçe devam eden psikolojik hastalıklar arasında yer alır. Panik atakta görülen başlıca belirtiler:


   Ölüm korkusu,

   Kalp atışında hızlanma ve çarpıntı,

   Ateş ve terleme,

   Nefes almada zorluk,

   Göğüs kafesinde daralma hissi,

   Baş dönmesi ve mide bulantısı,

   Karın ağrısı,

   Kontrolü kaybetme korkusu şeklindedir.


3.  Bipolar Bozukluk

Manik depresif bozukluk adı ile de bilinen bipolar bozukluk, kişinin enerjisinde ve duygu durumunda şiddetli yükseliş ve düşüşler yaşamasını ifade eden bir duygu durum bozukluğudur. Bipolar bozukluğun teşhis edilmesindeki en önemli unsur, normal ruh hali değişimlerine göre çok daha keskin olması ve bu değişimlerin ani yaşanmasıdır. Kişinin ruh halinde oldukça şiddetli değişikliklere yol açan yükselme ve alçalma dönemleri, "depresif ve manik ataklar" olarak tanımlanmaktadır.


Özellikle 15-24 yaş aralığında ortaya çıkan bipolar bozukluk, terapi alınmadığı sürece yaşam boyu devam eder. Bu nedenle eğer bipolar bozukluk sorunu yaşadığınızı düşünüyorsanız, vakit kaybetmeden terapi almanız önemlidir.



4.  Yaygın Anksiyete Bozukluğu

Anksiyete, diğer ismi ile kaygı bozukluğu, şiddetli bir korku ve panik duygusudur. Psikolojik hastalıklar arasında yaygın bir şekilde rastlanan anksiyete bozukluğunu yaşayan kişiler, endişe seviyelerinin üst düzeye çıktığı kriz durumlarında çok kötü bir şey olacakmış hissine kapılırlar. Bu nedenle içinde bulundukları durumu olduğundan çok daha kötü ve tehlikeli görme eğilimindedirler. Yaygın anksiyete bozukluğu olanların yaşadığı diğer belirtiler ise şu şekilde sıralanabilir:


   Gergin, sinirli ve huzursuz ruh bir hali

   Kötü bir şey olacak hissi ve panik duygusu

   Hızlı kalp atışı

   Hızlı nefes alma

   Ellerde titreme

   Kendini güçsüz ve zayıf hissetme

   Terleme

   Odaklanma ve uykuya dalmakta güçlük

   Kaygıyı kontrol etmede zorlanma ve

   Anksiyeteye neden olduğu düşünülen durumlardan kaçma isteği

5.  Obsesif Kompulsif Bozukluk

Kısaca OKB olarak bilinen Obsesif Kompulsif Bozukluk, takıntılı düşünceler ve bu düşüncelerin sebep olduğu sürekli tekrarlanan telafi edici davranışlar ile tanımlanan bir çeşit kaygı bozukluğudur. Psikolojik hastalıklar arasında en sık rastlananlardan biri olan OKB, halk arasında daha çok takıntı hastalığı olarak tanınır. Bu rahatsızlığa sahip olanlarda yaygın olarak;


   Şiddetli derecede, ölümcül bir hastalığa yakalanmaktan korkma,

   Sevdiklerinin başına kötü bir şey gelecek kaygısı,

   Yakınlarına zarar vermek ve mikrop bulaştırmakla ilgili rahatsız edici düşünceler,

   Toplum tarafından kabul görmeyen davranışlarda bulunulabileceğine dair yoğun korku,

   Etraftaki eşyaların tamamen düzgün durduğuna inanana kadar sürekli yerlerini değiştirme gibi semptomlar gözlenir.

6.  Yeme Bozuklukları

Kişinin bilişsel ya da duygusal durumundan kaynaklanan bir bozukluk sebebiyle aşırı veya yetersiz besin tüketmesi, yeme bozukluğu olarak adlandırılır. Sık rastlanan psikolojik hastalıklar arasında yer alan yeme bozuklukları, Anorexia Nervoza, Bulimiya Nervoza, Yeme Bozukluğu (İlk Zaman Tanımlı), Aksi belirtilmediği için yemek yeme bozukluğu (EDNOS) ve Anorexia Nervoza (AN) gibi çeşitlere ayrılır. Yeme bozukluğu sorununda en sık görülen belirtiler ise şunlardır;


   Bir anda gelen aşırı yeme isteği veya yemeyi aşırı kısıtlama

   Yemek sonrasında kusma

   Yemek sonrasında ağır egzersizler yapılması

Yeme bozukluklarının obezite ile de doğrudan bağlantısı vardır. Çünkü aşırı yeme bozukluğu durumunda kişinin obezite ile karşıya karşıya kalması neredeyse kaçınılmazdır.


7.  Madde Bağımlılığı

Kişilerin vücut işlevlerini olumsuz yönde etkileyen maddeleri kullanması ve bundan dolayı zarar gördüğü halde bu maddeleri kullanmayı bırakamaması madde bağımlılığı şeklinde tanımlanır. Madde bağımlısı kişi zamanla maddenin dozunu ve kullanım sıklığını arttırır. Madde kullanmaya ara verdiğinde ise yoksunluk belirtileri yaşamaya başlar. Madde kullanımı:


   Duygusal ve düşünsel süreçleri etkiler.

   Tüm iç organların zarar görmesine ve buna bağlı olarak birçok hastalığın ortaya çıkmasına neden olur.

   Çevreye uyum yeteneğini nerdeyse yok eder. Kişi ailesinden ve çevresinden koparak yalnızlaşır.

   Bulantı ve kusma, karın ağrısı, kabızlık, ishal, mide- bağırsak spazmları ve kanamalarına neden olur.

   Zehirlenmelere yol açarak ölüme sebep olabilir.

Bu nedenle madde kullanımı söz konusu olduğunda hiç vakit kaybetmeden terapiye başlamak çok önemlidir.


Psikolojik Hastalıklar Nasıl Tedavi Edilir?

Psikolojik hastalıklar, çözümü olan hastalıklardır. Bu nedenle herhangi bir psikolojik sorun yaşadığınızda endişeye kapılmadan sakin kalmalı; bir an önce sorunun çözümü için harekete geçmelisiniz. Fakat bu noktada dikkat etmeniz gereken, psikolojik hastalıklarda iyileşme sürecinin zaman aldığını unutmadan bu süreçte doktorunuz ve terapistinizle iş birliği halinde kalmaktır. Tedaviyi tamamlamadan bırakmak veya fayda görmediğini düşünüp doktor değiştirmek, hastaya zarar veren tutumlardır.


Psikolojik hastalıkların çözümünde psikoterapi oldukça önemli bir yere sahiptir. Psikoterapinin mutlaka alanında uzman psikolog tarafından yapılması gerekir. Günümüzde teknolojinin gelişmesi psikolojik hastalıklar için terapi sürecine de yansımış; internet üzerinden online terapi alma hizmeti sağlanmaya başlanmıştır.


Alanında uzman psikologlar yaşadığınız psikolojik soruna göre size en uygun olan terapiyi online olarak gerçekleştirir. Usetappy.com ile seçeceğiniz danışmanlık hizmeti üzerinden psikologlar ile iletişime geçebilirsiniz. Bu sayede evinizin konforunda hiç zahmete girmeden kolayca psikoterapi alabilir; sorunlarınızdan düzenli terapi ile kurtularak eski sağlığınıza kavuşabilirsiniz.


Pandemi Sürecinde Depresyon ve Anksiyete blog içeriğimize de göz atmanızı tavsiye ederiz.


Paylaşmak Güzeldir :)

Paylaş: